Hakaret suçu, Türk Ceza Kanunu’nun Şerefe Karşı Suçlar bölümünde, 125. maddesinde düzenlenmiştir. Kişinin onur, saygınlık ve şerefini küçük düşürecek ve rencide edecek sözlerin birine karşı kullanılması halinde hakaret suçu işlenmiş olacaktır.
Hakaret suçunda korunmak istenen hukuki değer, kişinin şerefi ve özsaygısıdır. Herkesin onur, şeref ve haysiyeti vardır, bu nedenle kişinin onur, şeref ve saygınlığa dair olan değerler korumaya alınmıştır.
Hangi Sözler Hakarettir? (Hangi Kelimeler Hakarete Girer?)
Hakaretin neler olacağı, hangi kelimelerin hakaret olarak kabul edileceği kanunda madde olarak sayılmamıştır. Ancak kanunda hakaretin tanımı yapılmış, hakaret suçunun meydana gelebilmesi için hangi unsurları taşıması gerektiği belirtilmiştir. Öncelikle hakaret suçunun işlenebilmesi için kişinin sarf etmiş olduğu sözler, karşı tarafın şerefini, haysiyetini veya itibarını zedelemeli ve kişiyi küçük düşürecek sözler olmalıdır.
Hakaret iddiası ile şikayet edilen olayda, mahkeme sözlerin hakaret niteliği taşıyıp taşımadığını inceleyecektir. Mahkeme tarafından taraflar arasında gerçekleşen olay ya da durumda failin hakaret etme kastı ile hareket edip etmediği araştırılacaktır. Önemli olan fiilin kişiyi toplum içinde değersizleştirme veya itibarını zedeleme niteliği taşıyıp taşımadığıdır. Örneğin, bir kişinin namusuna, zekasına veya şerefine yönelik olarak, haysiyetsiz, şerefsiz, insan müsveddesi, aklı kıt gibi sözler söylemek hakaret suçunu meydana getiren sözlerden bazılarıdır.
Kişide bulunan bir engel, psikolojik bir problem veya değiştirmenin kendisinin elinde olmayan engel hakkında küçük düşürücü nitelikteki sözler de hakaret suçunun oluşmasına neden olacaktır. Örneğin; bacakları aksayan birine topal herif veya akıl sağlığı yerinde olmayan birine deli, geri zekalı, man kafa, spastik gibi nitelendirmelerde bulunulması halinde yine hakaret suçu meydana gelir.
Yargıtay kararlarında sık sık olarak verilen kararlardan birisi de nazik olmayan bir tutumla gerçekleştirilen davranışlar, kaba hareketler hakaret suçunun oluşması için yeterli olarak görülmemektedir. Örneğin, müşterinin ürününü beğenmemesi üzerine satıcının Beğenmiyorsan başka kapıya git, komşusu ile kavga eden kişinin Defol evimden! diyerek nezaketten öte kaba davranışları hakaret suçuna vücut vermemektedir.
Beddua, kötü dilek veya kötü temenni niteliğinde sarf edilen sözler hakaret suçunu meydana getirmez. Beddua niteliğinde sarf edilen sözler, Yargıtay kararlarında hakaret olarak sayılmamaktadır. Örneğin; “Allah senin belanı versin”, “Allah senin canını alsın”, “Yarını göremezsin inşallah”, ”Allah senin çocuklarından çıkartsın bu acıyı” gibi sözler hakaret suçu için yeterli ağırlığa sahip değildirler.
Diğer bir husus da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre toplum tarafından icra ettikleri işler sebebiyle tanınan siyaset ile uğraşan kişi, politikacı, sanatçı, yazar, futbolcu, televizyoncu vb. kişilere yönelik gerçekleştirilen ağır eleştirilerin normal bir kişiye göre hakaret boyutunda kabul edilebilmesine rağmen bu kişiler için yalnızca eleştiri sınırında kabul edilmesi gerektiği kabul edilmiştir. Örneğin, bir politikacıya “Hepiniz yiyicisiniz, bu memleketi yediniz bitirdiniz” ya da ”Bunların hepsi hırsız, ceplerini dolduruyorlar” şeklinde yöneltilen söz, hakaret yerine eleştiri olarak kabul edilir.
Küfür Hakaret Midir?
Küfür etmek, hakaret suçunda en sık rastlanan davranışlardandır. Hakaret suçunun düzenlendiği Türk Ceza Kanunu’nun 125. Maddesinde sövmenin de hakaret niteliği taşıdığı belirtilmiştir.
Ancak her küfür ya da sövme niteliğinde olan sözler, hakaret suçunu oluşturmamaktadır. Örneğin, iki samimi arkadaş arasındaki samimiyete dayanarak bir arkadaşın diğer arkadaşa her zaman olduğu gibi yine küfretmesi durumunda, küfür eden kişinin hakaret etme kastı bulunmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurları meydana gelmemiş olacaktır. Kişinin onur, şeref ve saygınlığını rencide etme kastı bulunmaktadır.
Hakaret Sayılmayan Kelimeler
Yargıtayın emsal kararlarında, hakaret niteliği taşımayan sözler adına beraat kararı verilmesi gerektiğini belirterek mahkumiyet kararı veren mahkeme kararına karşılık bozma kararı vermiştir. Yargıtay, öncelikli olarak, kişi hakkında sarf edilen sözler nedeniyle açılan davada, kişinin onur, şeref ve saygınlığını zedeleyecek nitelikte olup olmadığına bakmakta ve ağır eleştiri niteliğinde olan sözleri hakaret olarak saymamaktadır.
Diğer bir husus da beddua niteliğinde olan sözler de hakaret niteliği taşımamaktadır. Hakaret sayılmayan nitelikte cümle ve kelimelere örnek verilecek olursak:
- ”Allah belanı versin senin”
- ”Allah seni bildiği gibi yapsın”
- ”Nankör”
- ”Sen çok tehlikeli birisin”
- ”Defol git bu evden”
- ”Görgüsüz”
- ”Suratsız seni”
- ”Terbiyesiz”
Basit Hakaret Suçu Nedir?
Basit hakaret suçu, hakaret suçunun temel halini ifade etmektedir, Türk Ceza Kanunu’nun 125. Maddesinin ilk fıkrasında düzenlenmiştir. Bir kimsenin bir başkasına sövmek suretiyle onur, şeref ve saygınlığının zedelenmesi halinde basit hakaret suçunu işlemiş olacaktır. Fail, mağduru muhatap alarak sesli, yazılı veya görüntülü bir şekilde mesaj yolu hakaret ettiği vakit, hakaret suçunun basit halini oluşturacaktır.
Nitelikli Hakaret Suçu Nedir?
Nitelikli hakaret suçu, hakaret suçunda kanunda daha fazla ceza verilmesini gerektiren halleri ifade eden ağırlaştırıcı sebeplerdir. Hakaret suçunun daha kolay işlenmesi ya da hakaret ettiği kişiye göre daha fazla ceza verilmesi gerekebilmektedir. Daha az ceza verilmesi gereken durumlara da hakaret suçunun hafifletici sebepleri denilmektedir.
Kamu Görevlilerine Hakaret Suçu
Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesinin 3. fıkrasında kamu görevlilerine hakaret suçu düzenlenmiştir. Kamu görevlisi, görevini icra ederken bir kimse tarafından hakarete uğraması halinde hakaret suçunu işleyen kişiye verilecek cezanın alt sınırının bir yıl olacağı ilgili maddede düzenlenmiştir. Burada dikkat edilmesi gereken temel husus, hakarete uğrayan kamu görevlisinin bu eyleme görevinden dolayı maruz kalmasıdır.
Örneğin, trafik polisinin çevirdiği kişinin, trafik cezası yazıldığı için trafik polisine küfretmesi halinde burada hakaret suçunun nitelikli hali meydana gelecektir. Ancak trafik polisinin bir markette sıra nedeniyle kişisel tartışma esnasında hakarete uğraması kamu görevlisine hakaret suçunun oluşturmayacaktır. Her kamu görevlisine edilen hakaret değil, kamu görevlisinin görevi nedeniyle edilen hakaret kamu görevlilerine hakaret suçu adına cezalandırma gerçekleştirilecektir.
Dini İnanç, Düşünce ve Kanaatlere Yönelik Hakaret Suçu
Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesinin 3. fıkrasının b ve c bentleri uyarınca kişinin gerek dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı gerek mensup olduğu dinin gereği olan kutsal değerlere hakaret edilmesi halinde hakaret suçunun nitelikli hali meydana gelmiş olacaktır.
Alenen Hakaret Suçu
Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesi uyarınca, hakaret suçunu oluşturan eylemin aleni olarak gerçekleştirilmesi halinde alenen hakaret suçu işlenmiş olacaktır. Alenen hakaret suçunun işlenmesi halinde hakaret eden kişiye verilecek olan ceza, altıda bir oranında artırılacaktır.
Örneğin, bir giyim mağazasında çalışan tezgahtarın müşteriye herkesin içinde aleni olarak hakaret etmesi veya bir televizyon programında program yapan bir sunucunun yayında hakaret etmesi halinde alenen hakaret suçunun unsurları meydana gelir. Bu nedenle hakaret suçunun ağırlaşmış hali ile cezalandırılacaktır.
Şehitlere Hakaret Suçu
Şehitlere yönelik olarak hakaret eyleminde bulunan kişi yargı makamı tarafından cezalandırılacaktır. Ancak kişinin şehitlere hakaret etme yönündeki eylemi nedeniyle terör propagandası yapma, halkı kin ve düşmanlığa sevk etme suçlarından da ceza alabilmektedir. Şehitlere hakaret etme eylemi, hakaret suçu olarak değerlendirmenin yanı sıra başka suçlara vücut verebilmektedir.
Hakaret Suçunun Daha Az Ceza Gerektiren Halleri
Hakaret Suçunun Haksız Bir Fiil Nedeniyle İşlenmesi
Hakaret suçunun haksız bir fiil nedeniyle işlenmesine dair hükümler Türk Ceza Kanunu’nun 129. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında düzenlenmiştir.
Hakaret suçunun haksız bir fiile tepki olarak işlenmesi durumunda verilecek ceza indirimli olarak uygulanabileceği gibi ceza verilmesine gerek de duyulmayabilir. Cezanın miktarının belirlenmesinde kişiyi tahrik eden eylemin niteliği önemli bir durumdur. Örneğin; otomobilinin tekerini patlatan kişiye karşı hakaret eden sürücü, bu davranışı nedeniyle hakaret suçundan dolayı cezasında indirime gidilebilecek ya da sürücü hakkında bir cezaya hükmedilemeyebilecektir.
Hakaret suçunun haksız bir fiile tepki olarak işlenmesi durumunda cezada indirim yapılabilmesi için bazı koşulların bulunması gerekmektedir. Öncelikle failin hakaret etmesine neden olacak bir haksız fiil olması gerekmektedir. Kişiye karşı gerçekleştirilen bu haksız fiil üzerine haksız fiile maruz kalan kişi hiddet ve şiddetli elemin etkisi sonucu hakaret etmelidir.
Ancak kişinin haksız eylem karşısındaki tahrik olması sonucu gerçekleştirdiği bu davranışları yalnızca hakaret suçunda söz konusudur. Örneğin, bir market sırasında önüne geçen kişiye, eyleminden dolayı tahrik olması nedeniyle hakaret suçunun ve kasten yaralama suçunun işlenmesi halinde bu madde kapsamında gerekli şartlar oluşmamaktadır.
Hakaretin Kasten Yaralama Suçuna Tepki Olarak İşlenmesi
Türk Ceza Kanunu’nun 129. maddesinin 2. fıkrasında kasten yaralama suçuna tepki olarak hakaret eden kişinin ceza almayacağı belirtilmiştir. Bu nedenle kasten yaralama fiiline maruz kalmış bir kişinin, karşısındaki kişiye karşı sövme veya somut bir fiil ya da olgu isnat etmesi halinde kusur sorumluluğunun bulunmadığı kabul edilir.
Örneğin; kuzeni tarafından bıçaklanan kişinin kuzenine karşı ağır hakaretler etmesi halinde hakaret suçundan ceza almayacaktır.
Karşılıklı Hakaret Etme
Karşılıklı hakaret etme, Türk Ceza Kanunu’nun 129. Maddesinin 3. fıkrasında düzenlenmiştir. Hakaret suçunda, iki tarafın karşılıklı olarak birbirlerine hakaret etmesi durumunda olayın şartlarına göre iki taraf veya biri hakkında hükmedilecek ceza üçte birine kadar indirilebilecek veya ceza verilmeyecektir. Ancak her ikisinin de icra etmiş olduğu eylemlerin hakaret suçunun unsurlarını oluşturması gerekmektedir.
Örneğin, hakaret eylemine karşılık beddua eden kişi hakaret etmiş olmayacaktır. Gerçekleştirilen ilk hakaretin haksız olması gerekmekle birlikte tarafların birbirlerine etmiş olduğu hakaretler karşılıklı olmalı ve eylemlerin arasında illiyet bağı olması gerekir.
Hakaret Davası Nasıl Sonuçlanır?
Hakaret ettiğine dair açılan hakaret davasında, hakaret iddiası ispatlandığı takdirde kişi hakaret suçundan ceza alacaktır. Ancak hakaret iddiası ispatlanmamış olur ise hakaret suçundan yargılanan kişi ceza almayacaktır.
Bunun yanında hakaret suçunun ispatlanması halinde, hakaret eyleminin nitelikli halinin olup olmadığı ya da cezada indirim hallerinin olup olmadığına göre de verilecek cezada değişim gösterecektir.
Hakaret Suçunun İşlenme Biçimleri
Sanal Ortamda Hakaret Suçu
Kitle iletişim araçlarından internet ve sosyal medya kullanıcılığının artış göstermesiyle birlikte sanal ortamda işlenen hakaret suçunda da artış meydana gelmiştir. Özellikle kullanıcıların büyük bir çoğunluğu, kendilerine ulaşılmasının mümkün olmayacağı düşüncesiyle hareket ederek sosyal medya üzerinden hakaret etmektedirler. Kişiler sosyal medya üzerinden aralarında husumetin bulunduğu, uyuşmazlık yaşadığı kişilere veya hiçbir sorunu olmayan ama paylaşımlarından rahatsız olduğu kişiye kendi isimleri adına kullandıkları hesaplarından veya sırf bu amaçla sahip oldukları “trol” olarak tabir edilen sahte hesaplar vasıtası ile serbest ve kolay bir biçimde hakaret edebilmektedirler.
Bu kadar rahat ve kolay bir biçimde hakaretin mümkün olması nedeniyle sosyal medya üzerinden hakaret suçu kolaylıkla işlenebilmektedir. Hakaret suçunun sanal ortamda veya gerçek yaşamda yüz yüze olarak işlenmiş olması arasında herhangi bir fark bulunmamaktadır. Sosyal medya üzerinden sahte bir kullanıcı adı kullanılmış olsa dahi kayıtlara erişimin kolay olması nedeniyle ispat durumu failin aleyhine olmaktadır.
Sosyal medya üzerinden özellikle Facebook, Twitter, Youtube, Instagram, TikTok, Messenger Ekşisözlük gibi sosyal medya mecralarından hakaret suçu sıklıkla işlenmekte birlikte, şikayetin varlığı halinde bu suç sonucu gerekli adli işlemler yapılmaktadır.
Huzurda Hakaret
Hakaret suçu, huzurda veya gıyapta işlenebilen suçlardandır. Hakaret suçunun kişinin doğrudan muhatap alınarak işlenmesi halinde huzurda hakaret suçu işlenmiş olur. Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesinin 2. fıkrasında belirtildiği üzere hakaret suçuna esas oluşturan davranışların sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile gerçekleştirilmesi mümkündür. Bu nedenle hakaret suçunun kanunda belirtilen iletişim araçları esas alınarak muhataba karşı doğrudan işlenmesi halinde huzurda hakaret suçu meydana gelmiş olacaktır. Örneğin, mağdura Facebook kanalıyla gönderilen bir ileti ile gerçekleştirilen hakaret suçu halinde, huzurda hakaret suçu meydana gelir. Burada fiilin yüz yüze gerçekleştirilmiş olup olmamasının bir önemi bulunmaz.
Gıyapta (Yoklukta) Hakaret Suçu
Hakaret suçunun, mağdurun bulunmadığı bir ortamda veya bulunup da işitme durumunun olmadığı kısacası gıyabında (yokluğunda) olan herhangi bir halde işlenmesi mümkündür. Ancak kanunda mağdurun gıyabında olan hakaret suçunun işlenmesi adına şart bulunmaktadır. Mağdurun gıyabında gerçekleştirilen hakaret eyleminin en az üç kişi ile ihtilat edilmesi halinde gıyapta hakaret suçu işlenmiş olacaktır. Failin hakarete konu eylemini, en az üç kişinin öğrenmiş bulunması gerekmektedir.
Bu üç kişi, doğrudan olarak başka bir aracı kişi olmadan doğrudan failden öğrenmiş olması gerekmektedir. Örneğin; failin bir kişiye söylemesi sonucu öğrenen kişinin de bu eylemi ortamda olmayan başka kişilere bildirmesi halinde burada ilk fail için ihtilat unsuru meydana gelmemiş olarak kabul edilmektedir. Ancak ortamda olmayan ve ikinci ağızdan aktarılan diğer kişiler adına ihtilat unsuru gerçekleşmiş olmayacaktır.
Gıyapta hakaret suçunun, ihtilat edilen kişiler ile yüz yüze işlenme zorunluluğu bulunmaz. Fiilin, mektup, elektronik ileti ve sair kanallar ile gerçekleştirilmesi halinde de gıyapta hakaret suçunun meydana gelmesi mümkündür.
Hakaret Suçunun Basın Yoluyla İşlenmesi
Hakaret suçunun basın yolu ile işlenmesi, hakaret suçunun düzenleme alanı bulduğu maddeler arasında açık bir biçimde cezayı ağırlaştıran bir hal olarak öngörülmemiştir. Ancak Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesinin dördüncü fıkrasında, hakaret suçunun alenen işlenmesi durumunda verilecek cezanın altıda bir oranında artırıma gidileceği hüküm altına alınmıştır.
Basın yolu ile işlenen hakaret suçunun alenen işlenen hakaret suçu anlamına gelmesi nedeni hakaret suçlarında dördüncü fıkra kapsamında cezada artırma gidilecektir. Çünkü basın yolu ile her çeşit yazılı veya görsel ya da işitsel yayınlar herkese kolaylıkla ulaşarak mağdur hakkındaki isnatlardan herkesin haberdar olmasını sağlamaktadır. Örneğin; bir gazetede yazarın köşe yazısında bir kişi hakkında hakaret eylemi gerçekleştirmiş olması halinde alenen hakaret suçunu işlemiş olacaktır.
Hakaret Suçunda İspat
Davada iddiasını ispat eden taraf adına dava lehine sonuçlanacaktır. Hakarete maruz kaldığını iddia eden kişi hakarete uğradığını ispatlar ise fail, ceza alacaktır. Fail, hakaret etmediğini iddia ediyor ise hakaret etmediğine dair iddiasını da ispatlar ise beraat alacaktır. Hakaret suçunun ispatı için özel bir delil, yol öngörülmemiştir. Bu nedenle hukuka uygun olarak elde edilmiş her türlü delil ile hakaret suçunun ispatlanması mümkündür. Hakaret suçunda ispat; mektup, sosyal medya iletileri, kısa mesaj, WhatsApp mesajları, e-mail, tanık, ses kaydı, radyo veya televizyon programı kayıtları, güvenlik kamerası kayıtları gibi deliller ile gerçekleştirilmesi mümkündür.
Kural olarak ispat için hukuka aykırı olarak elde edilen deliller dikkate alınmaz. Ancak, başkaca bir delil elde etme olanağının bulunmaması halinde kişinin rızası olmaksızın gerçekleştirilen ses kayıtlarının delil değeri kazanması mümkün hale gelebilir.
Telefonda Hakaret Suçu Nasıl İspatlanır?
Uygulamada hakaret suçunun yaygın olarak işlendiği durumlardan birisi de telefon üzerinden hakaret suçunun işlenmesidir. Telefon üzerinden hakarete uğradığını iddia eden kişi, hakaret eylemini ispatlamalıdır. Telefon konuşması üzerinden hakarete uğrayan kişi, savcılığa bulunduğu ihbar ile delilini de sunmalıdır.
Genellikle bilinen yanlışlardan birisi telefon konuşmalarının her daim kayıt altına aldığı ve savcılık tarafından geçmişe dönük telefon konuşmalarının ilgili GSM operatöründen istenebileceğidir. Ancak her telefon konuşması adına böyle bir şey mümkün değildir, izin ile dinlenilmeyen ve kayıt altına alınmayan telefonların görüşme kayıtları tutulmamaktadır. Bu nedenle telefon kayıt dökümanları yalnızca hangi numara arandığı, numaranın ne zaman aradığı ve konuşmanın kaç dakika veya saat sürdüğü kayıt altına alınmaktadır.
Telefon konuşmasında hakarete uğrayan kişi, konuşma esnasında kayıt altına almış ise şikayet başvurusunda ses kaydını delil olarak sunabilir. Ses kaydı, hukuka aykırı delil olarak nitelendirilmektedir. Ancak Yargıtay’ın kararında başka türlü delil elde edilemeyecek ise ses kaydı delil olarak sunulmasının hukuka aykırı olmadığı belirtilmiştir.
Hakarete uğrayan kişi, konuşmayı ses kaydına alamamış ise tanık delili ile hakarete uğradığını ispatlayabilecektir. Telefon konuşması esnasında yanında bulunan kişi, failin hakaret ettiğine duyarak tanık olmuş ise şikayet başvurusunda bu kişiyi tanık olarak gösterilebilecektir.
İspat Hakkının Kullanılması
Türk Ceza Kanunu’nun 127. maddesinin birinci fıkrasına göre ispat hakkının kullanılması durumu için şahsi cezasızlık sebebi kabul edilmiştir. Şöyle ki; hakarete konu fiilin ispatlanması halinde kişiye ceza verilmeyeceği hüküm altına alınmıştır. Hakarete konu fiil nedeniyle kişinin mahkumiyetinin kesinleşmesi halinde isnadın ispatlanmış sayılacağı maddenin devam eden cümlesinde hüküm altına alınmıştır. Bunun dışında isnadın ispat edilmesi her zaman mümkün olmamaktadır. Hakarete dair görülen davada, isnadın ispatı adına görülen dava bekletici mesele olarak görülerek davanın sonucu beklenmelidir. Örneğin; hırsız dediği kişinin hırsızlık suçundan mahkumiyet kararı kesinleşmesi halinde suç, ispatlanmış olacağından hakaret suçu işlenmiş olmayacaktır.
Bu hal dışında isnadın ispat talebinin kabulü, ancak isnat olunan fiilin doğru olup olmadığının anlaşılmasında kamu yararının bulunması ya da şikayetçinin ispata razı olması halinde gerçekleşebilir.
Kişinin daha önceden işlemiş olduğu suç nedeniyle hakaret edilmesi halinde kişiye hakaret suçundan ceza verilecektir.
Hakaret Suçu Şikayete Tabi Mi?
Türk Ceza Kanunu’nda hakaret suçunun nitelikli halleri belirtilmiştir. Hakaret suçunun temel cezasını artıran haller nitelikli hakaret suçunu oluşturmaktadır. Hakaret suçunun nitelikli halleri, şikayete tabi değildir.
Ancak basit hakaret soruşturma ve kovuşturma işlemlerine başlanabilmesi adına mağdurun şikayetine bağlıdır. Cumhuriyet savcısı, hakaret suçu için doğrudan soruşturma yürütmeyecektir. Hakaret suçu için şikayet süresi fiilin ve failin öğrenilmesinden itibaren 6 aydır.
Hakaret suçunun nitelikli haline dair soruşturma Cumhuriyet savcısı tarafından resen başlatılacaktır. Hakaret suçunun nitelikli hallerinde herhangi bir şikayet süresi öngörülmemektedir.
Hakaret Suçu Uzlaşmaya Tabi Mi?
Nitelikli hakaret suç harici basit hakaret suçu şikayete tabidir, bu nedenle şikayete tabi olan hakaret suçu uzlaşmaya da tabi olacaktır.
Basit hakaret suçunda soruşturma aşamasında savcılık, kovuşturma aşamasında ise mahkeme tarafından dosya uzlaştırma bürosuna gönderilecektir. Taraflar arasında uzlaşma gerçekleşmez ise yargılama kaldığı yerden devam edecektir. Taraflar yargılamanın herhangi bir aşamasında uzlaşır ise dosya uzlaşma nedeniyle sona erecektir.
Hakaret Suçu Zamanaşımı
Hakaret suçu için dava zamanaşımı ise 8 yıl olup bu süre geçtikten sonra hakaret suçundan dolayı şikayete bağlı olarak veya resen soruşturma açılması mümkün değildir.
Hakaret Suçunda Yetkili Mahkeme
Hakaret suçunun işlendiği yerde dava görülecektir.
Hakaret Suçunda Görevli Mahkeme
Hakaret suçu için yargılamayı yapmakla görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir. Suçun işlendiği yerde asliye ceza mahkemesinde dava görülecektir.
Hakaret Suçu Cezası
Basit Hakaret Suçunun Cezası
Basit hakaret suçu, hakaret suçunun temel halini ifade etmektedir. Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesinin ilk fıkrasında basit hakaret suçuna dair ceza öngörülmüş ve 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası olarak belirtilmiştir. Fiilin, mağduru muhatap alacak şekilde sesli, yazılı ya da görüntülü bir ileti ile gerçekleştirilmesi durumu da yine hakaret suçunun basit hali olarak kabul edilecek olup hükmedilecek ceza miktarında bir değişiklik olmayacaktır.
Görüldüğü üzere basit hakaret suçunda hapis cezası veya adli para cezası olarak öngörülmüştür. Hakim, hapis cezası yerine adli para cezası verebilecektir. Basit hakaret suçu nedeniyle hem hapis hem de adli para cezası birlikte verilmeyecektir. Adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilecektir.
Cezanın üst sınırının 2 yıl olması nedeniyle basit hakaret suçundan verilecek olan ceza adına hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilecektir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için sanığın sabıkasının olmaması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi için rızasının bulunması gerekmektedir.
Nitelikli Hakaret Suçunun Cezası
Hakaret suçunda cezanın ağırlaştırılmasını gerektiren nitelikli haller, Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesinin üçüncü fıkrasında hüküm altına alınmıştır. Buna göre hakaret suçunun icra ettiği görevinden dolayı kamu görevlisine karşı, dini inanç, ideolojik düşünce ve kanaatlerini açıklayan, değiştiren, yayan, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranan kişilere karşı ya da mensup bulunulan dinin kabul ettiği kutsal değerlere karşı işlenmesi halinde hükmedilecek cezanın alt sınırı üç ay yerine bir yıldan aşağı olmayacaktır. Nitelikli hakaret suçu nedeniyle verilecek olan hapis cezası 1 yıldan 2 yıla kadar olacaktır.
Alenen Hakaret Suçunun Cezası
Hakaret suçunun nitelikli hali olan bir diğer durum ise hakaret suçunun alenen işlenmesidir. Hakaret suçunun alenen işlenmesi halinde fail için hükmedilecek ceza temel cezanın altıda biri oranında artırılarak verilir. Örneğin; Instagram fenomeninin, hesabından işlemiş olduğu hakaret suçu alenen hakaret suçu olarak kabul edilir. Bu halde kişiye verilecek ceza altıda bir oranında artırılacaktır.
Kamu Görevlilerine Hakaret Suçunun Cezası
Kamu görevlilerine karşı gerçekleştirilen hakaret suçu için özel bir düzenleme yapılmıştır. Kamu görevlisine karşı, kamu görevlisinin yerine getirdiği görevinden dolayı hakaret suçunun işlenmesi halinde hakaret suçu için üç ay olan alt sınırın bir yıl olarak uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
Hakaret Suçu Adli Para Cezası
Basit hakaret suçuna dair cezada hapis cezası veya adli para cezası olarak öngörülmüştür. Hakim hapis cezasına hükmetmez ise adli para cezası olarak ceza verebilecektir. Ancak adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilecektir.
Adli para cezası, bir yıl ve altında olan hapis cezalarında verilmektedir. Nitelikli hakaret suçunun alt sınırı 1 yıl olup nitelikli hakaret suçunda da adli para cezasının verilebilmesi mümkündür. Nitelikli hakaret suçunda bir yıldan fazla hapis cezası verilmesi halinde adli para cezasına çevrilemeyecektir.
Sosyal Medya Hakaret Suçu Cezası
Sosyal medya üzerinden (Twitter, Facebook, Instagram, Youtube gibi) işlenilen hakaret suçu uygulamada sıklıkla karşılaşılmaktadır. Sosyal medya üzerinden işlenilen hakaret suçu, birden fazla kişinin görmesine neden olduğundan alenen hakaret suçuna girmektedir. Hakaret suçunun alenen işlenmesi, hakaret suçunun nitelikli hali olup daha ağır bir cezaya hükmedilmektedir. Sosyal medya üzerinden hakaret suçunun işlenmesi halinde, kişiye verilecek ceza 1/6 oranında artırılacaktır.
Hakaret Suçu Tazminat Davası
Kişinin uğramış olduğu haksız eylem nedeniyle maddi ya da manevi zararının giderilmesi amacıyla tazminat davası zarara uğrayan kişi tarafından açılabilir. Aynı durum hakaret suçu için de geçerlidir, hakaret suçu nedeniyle kişinin uğramış olduğu bir zararın bulunması halinde tazminat davasının açılması mümkündür.
Hakaret suçlarında zarar, genellikle manevi zarar olarak ortaya çıkar. Hakaret suçu ile birlikte kişinin onur, şeref ve saygınlığının zedelenmesi ile manevi yönden bir zarara uğraması olağan bir durumdur. Ancak hakaret nedeniyle maddi zararın doğması da muhtemeldir. Meydana gelen zararın tazmini için mağdur tarafından fail hakkında maddi ve manevi tazminat davası açma hakkına sahiptir. Tazminat davasında görevli mahkeme, asliye hukuk mahkemesidir.
Manevi tazminat davasının açılabilmesi için haksız olarak gerçekleştirilen fiilin üzerinden 1 yıldan fazla süre geçmemiş olması gerekmektedir. Türk Borçlar Kanunu’na göre haksız fiil sonucu doğan zararın giderilmesi için bir yıllık zamanaşımı süresinin aşılmaması gerekmektedir. Bu sürenin dolması sonrası açılan manevi tazminat davasında davalının zamanaşımı def’i öne sürmesi ile hak talep etme imkanı ortadan kalkacaktır.